İlk Adımlar: Temizlik ve Niyet
Namaz kılmaya hazırlanan bir Müslüman için ilk adım, bedenin ve elbisenin temizliğini sağlamaktır. Abdest almak, namazın geçerliliği için zorunludur. Abdest alırken, eller, ağız, burun, yüz, kollar ve ayaklar uygun şekilde yıkanmalıdır. Abdestin ardından, namaz kılmak için uygun bir yer seçilir ve gerekli hazırlıklar yapılır.
Namaz vakti geldiğinde, ezan okunur ve ardından kamet getirilir. Kıbleye dönmek, namazda önemli bir husustur. Namaza başlayacak kişi, kalbinde niyet ederek “Allah rızası için namaz kılmaya niyet ettim” sözüyle niyetini tazelemelidir. Ayrıca, duygularını ifade etmek için istemesi halinde niyetini diliyle de belirtebilir.
İftitah tekbiri (başlangıç tekbiri) “Allahu Ekber” diyerek alınır. Bu tekbir ile namaza başlanmış olur. Şafii mezhebine göre, eller omuz hizasına kadar kaldırılır ve sağ el, sol elin üzerine konarak bağlanır.
Başlangıç ve Kıraat Aşaması
Namazın başlangıcında, kolları bağladıktan sonra ” وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذِي فَطَرَ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضَ حَنِيفًا مُسْلِمًا” duası okunur. Ardından, Euzü ve besmele çekilir. Fatiha Suresi okunması, namazın gerekliliklerinden biridir. Fatiha’dan sonra, zammı sure de okunabilir.
Önemli bir nokta, Şafii mezhebine göre geceleri kılınan namazlarda kıraat (okuma) aşamasının açık, gündüz namazlarında ise gizli olmasıdır. Burada, dikkat edilmesi gereken bir diğer husus, üçüncü ve dördüncü rekâtlarda Fatiha’dan sonra zammı sure okunmamasıdır. Bu durum, Sadık kardeşlerimizin dikkat etmesi gereken bir konudur.
İlk rekâtta yapılan bu dualar ve okumalar, müminin ruhunu beslerken, namazın huzurunu pekiştirmektedir. İkinci rekâttan itibaren benzer şekilde hareket edilmeye devam edilir. İkinci rekâtta da ilk rekâttaki uygulamalar tekrar edilir fakat okunacak şeylerde bir takım farklılıklar gösterebilir.
Rükû ve Secde Olgusu
Rükû, namazın önemli bir parçasıdır. Rükû aşamasına geçmek için, eller tekrar omuz hizasına kadar kaldırılarak “Allahu Ekber” denir ve rükûya geçilir. Rükûda, üç kez “Sübhane Rabbiyal Azim” denir. Tekrar namazda, rükûdan doğru bir biçimde kalkılması gerekmektedir; burada yine eller kaldırılır ve “Semiallahu limen hamideh, Rabbena leke’l-hamd” diye dua edilir.
Ardından secdeye vararak başvurulması gereken alanlara geçilir. Secdede, alnı, burnu, iki diz ve eller yere konur. Dikkat edilmesi gereken nokta, erkeklerin kollarını yerden kaldırması, kadınların ise kollarını yanlarında tutması gerektiğidir. Secdede de üç kez “Sübhane Rabbiyel A’lâ” denmelidir.
Secdeden kalkıldıktan sonra, oturulmaya geçilip burada yine dua okunur. İkinci secde de aynı şekilde tamamlandıktan sonra, ilk oturuşa geçilir. Burada ilk oturuşta iftiraş, son oturuşta teverrük biçiminde oturulması gerekmektedir. Bu oturuşlar, otururken ellerin konulacağı yerler ile birlikte, Müslümanların dualarına yönelmesi açısından çok önemlidir.
Oturuş ve İkinci Secdeden Sonra Okunacak Dualar
Namazın ikinci rekâtı için yeniden baştan hazırlanır. Bu sefer, Euzü ve besmele tekrar edilir. İkinci rekâtın kıraatında Fatiha yine okunur; ancak zammı sure okunmaması ya da okunabilecek değerlerde daha kısılması gerekmektedir. Bu bağlamda, Selamdan önce kılınan itidal ve dua işlevi önemli bir yere sahiptir.
İkinci rekâtın rükûsundan sonra, sabah namazında kunut duası okunmaktadır. Kunut duası, Şafiilere özgü bir deneme yolu sunarken, onları Allah’a daha yakınlaştırmayı amacına hizmet etmektedir. Kunut duası okumadan secdeye geçilmelidir.
Namazın oturuşları sırasında, eller dizlerin üzerine konulmakta; tahiyyat ve salâvat duaları okunmaktadir. En son oturuşta, Es-Selamü Aleyküm ve Rahmetüllah diyerek sağa ve sola selam verilir.
Sonuç olarak
Şafii mezhebine göre namaz kılmak, Müslümanların ibadet konusundaki titizliğini ve bağlılığını gösteren bir ritüeldir. Detaylı bir şekilde ele alınan her aşama, inananların manevi olarak Allah’a yakınlaşmasına ve dua etme, huzur bulma arzusunu pekiştirmeye yöneliktir. Bu bağlamda, namazın ruhu ve ahlaki öğretileri de unutmamak gerekir. Duran kişinin ruhunun yücelmesini ve ahlaki olarak yükselebilmesini sağlayan bir ibadet şeklidir.
Namazın özünde, kişinin kendini Allah’a yönlendirmesi ve O’na olan teslimiyetinin bir göstergesi yattığı unutulmamalıdır. Şafii mezhebine göre namaz kılınışını bilmek, Müslümanların ibadet hayatında kayda değer bir yer tutmaktadır. Bu nedenle, namazdan sonraki manevi haz ve huzur, hayatın anlam ve amacını gün yüzüne çıkartır.