Dört Rekat Namaz Nasıl Kılınır? Adım Adım Rehber

Dört Rekat Namazın Önemi

Namaz, Müslümanların günlük yaşamlarının en önemli parçalarından biridir. İslam’ın beş temel şartından biri olan namaz, hem bireysel ibadetimizi hem de toplumsal bağlılığımızı güçlendirir. Dört rekat namaz, genellikle öğle, ikindi ve akşam namazlarında kılınan farz olan bir ibadettir. Bu namazın kılınışı, pek çok mümin için manevi bir huzur kaynağıdır. Namaz kılarken takip edilen adımlar, tek bir kelime bile atlamadan yapılan zikir ve dualarla doludur.

Müslümanlar, namaz kılmak için belirli bir niyetle hareket ederler. Bu niyet, ibadetin kalbinde yatar. Dört rekat namaz kılarken, her rekatın kendine has adımları ve duaları vardır. Bu yazımızda, dört rekat namazın nasıl kılınacağını adım adım açık bir şekilde ele alacağız. Dört rekat namazın kılınışı, özveriyle ve dikkatlice yapılması gereken bir ibadettir. Her aşamasında, Allah’a olan yakınlığımızı hissetmek için kalblerimizi fısıldamalıyız.

Dört rekat namazı kılarken, yalnızca fiziksel olarak değil, ruhsal olarak da hazırlanmalıyız. İbadetlerin dualarla pekiştirilmesi, manevi hazinesini zenginleştirir. Sadece bir namaz kılmak değil, onu içten bir şekilde yürekten gerçekleştirmek asıl hedefimiz olmalıdır.

Namaz Kılmaya Hazırlık

Namaz kılmanın belli başlı şartları vardır. İlk olarak, temiz bir ortamda olmak ve abdest almak gerekir. Abdest, ruhumuzu arındırırken bedenimizi de temizleyerek ibadete hazırlanma sürecini başlatır. Dört rekat namaz kılmadan önce niyet etmek, kalbimizi ve aklımızı Allah’a yönlendirmek, bu ibadetin en önemli adımlarından biridir. Niyet, “Niyet ettim Allah rızası için bugünkü namazın farzını kılmaya” şeklinde yapılmalıdır.

Namaz yerimizde kıbleye döneriz. Bu, bizlerin yalnızca birer kul olduğumuzu hatırlatır ve kalbimizi, ruhumuzu Allah’a sunma şeklimizdir. Ayaktayken gerekli tüm hazırlıkları tamamladıktan sonra, İftitah tekbiri ile namazımıza başlarız.

Tekbiri aldığımızda, ellerimizi kulak hizasına kadar kaldırmalıyız. Erkekler sağ elin avucu sol elin üzerine yerleştirirken, kadınlar ellerini göğüs üstüne koyar. Bu, ibadetimizin ciddiyetini ve ruhaniyetini artırır. Ardından, ilk rekatımız başlamış olur.

İlk Rekatın Kılınışı

İlk rekatın kılınışında ilk olarak Fatiha Suresi ve ardından Kur’an’dan başka bir sure okunur. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, okuyacağımız ayetlerin peş peşe gelmesidir. Ayakta iken surenin okunması, Allah’a olan samimiyetimizi arttırır. İkinci rekatta da benzer şekilde, aynı adımlar izlenerek ibadet devam eder.

Rükûya geçmeden önce, “Sübhaneke” dua edildikten sonra, “Eûzü ve besmele” ile devam ederiz. Rükûya geçildiğinde, “Allahü Ekber” diyerek dizlerimizin üzerine eğiliriz. Burada, üç defa “Sübhâne Rabbiye’l-azim” demekle emrolunmuşuzdur. Rükû, fiziksel bir eğilmenin yanı sıra ruhsal bir teslimiyetin ifadesidir.

Rükûda, dizlerinizi ve dirseklerinizi dik tutarak, sırtınızı düz bir şekilde korumalısınız. Kadınlar, erkeklerden daha az eğilerek Allah’a hakkıyla yönelirler. Rükûdan kalkarken, “Semiallâhü limen hamideh” diyerek, “Rabbena leke’l-hamd” ifadesiyle Allah’ın yüceliğini tekrar hatırlatırız.

Secde ve İki Secde Arası Oturuş

“Allahü Ekber” diyerek secdeye varırız. Secdesinde, alnın, burun ve dizlerin kesinlikle yere değmesi önemlidir. Secdede, üç kere “Sübhâne Rabbiye’l-âlâ” diyerek, o manevi hazzı duyarız. Erkekler, kollarını yanlarında tutarken, kadınlar kollarını ayaklarıyla yan yana getirir. Secde, ruhun en huzurlu ve Allah’a en yakın olduğu anlardan biridir.

Secdeden kalktıktan sonra, iki secde arasında kısa bir müddet durumunda dizler üzerine oturulur. Bu oturuşta, “Sübhânellah” demeyi unutmamalıyız. Ardından, yeniden “Allahü Ekber” diyerek ikinci defa secdeye varır, üç kere “Sübhâne Rabbiye’l-âlâ” denilir.

Her rekatta uyguladığımız bu adımlar, bedenimizin ve ruhumuzun Allah’a en güçlü bağla zıddı duygular ile etkilenmesini sağlar. Böylece her bir rekat, bize hayatın zorlukları karşısında sabır ve teselli sunar.

İkinci Rekatın Kılınışı

İkinci rekata geçerken, “Allahü Ekber” diyerek ayağa kalkar ve ayakta yine besmele ile başlayarak Fatiha Suresi ve başka bir Kur’an suresi okunur. Aynı ilk rekatı ihya edercesine, ciddiyetimizi koruyarak ilerlemeliyiz. Rükûya geçerken, “Allahü Ekber” diyerek eğilir; “Sübhâne Rabbiye’l-azim” ile devam ederiz.

İkinci rekat, ilk rekatla paralel bütün aşamalarını gözeterek geçirilir. Rükûdan kalktığımızda, yine “Rabbena leke’l-hamd” diyerek geniş bir teslimiyetle Allahı yüceltiriz. Devamında secdeye vararak, “Sübhâne Rabbiye’l-âlâ” deriz. İkinci rekatın her adımında, manevi birikimimizi artıran dualar ve zikirlerle dolu bir süreç yaşarız.

Son secdeden başımızı kaldırırken, “Allahü Ekber” diyerek oturuş pozisyonuna geçeriz. Burada, ellerimizi dizlerin üzerine koyarak, birazcık oturup, takdir ve şükranla Allah’a yöneliriz.

Son Oturuş ve Selam

Sekiz rekatlık dört rekat namazı tamamlamak üzereyiz. Dördüncü secdede, Allah’a selam durmak için, “Allahü Ekber” diyerek başımızı secdeden kaldırmalıyız. Bu esnada iki el parmaklarımızı diz hizamıza doğru yerleştirip, “Ettehiyyatü”, “Allahümme salli” gibi duaları okuruz. Bu dualar, dualar içinde bir başka huzur derecesine yükselmemizi sağlar.

Son oturuşta, erkekler sol ayağını yayarak otururken, kadınlar ayaklarını sağ tarafa yatırırlar. Burada keyifle ve huzurla Rabbimize continued<|disc_score|>1|>fi’ayiesteniz. Ardından, “Esselâmü aleyküm ve rahmetüllâh” diyerek sağa ve sola selam vererek namazımızı sonlandırırız. Selam vermek, ibadetimizin en son adımını teşkil eder ve bu mutlu ibadetimizin kapanışıdır.

Namazdan sonra yapılan dualar, her zaman Allah’a açılan kapıların en değerlisidir. Dört rekat namazı kılmanın verdiği tatmin ile ruhumuzu Allah’a açmak, manevi bir dolgunluk sağlar. Unutmayalım ki, her namaz bir fırsat, her vakit bir yakınlıktır. Namazımız, kalbimizi teskin eder, ruhumuzu besler.

Scroll to Top