Tesbih Namazı Nedir?
Tesbih namazı, İslam dininde özel bir yere sahip olan nafile bir ibadettir. Genellikle faziletleriyle bilinen bu namaz, özellikle mübarek gecelerde kılınması tavsiye edilir. Tesbih namazı, kişiye manevi bir derinlik kazandırırken, dua ile tesbihin birleşimi insanı Allah’a daha yakın hissettirir. Bu ibadetin sevabı oldukça yüksektir; dolayısıyla her Müslümanın ömründe en az bir kez bu namazı kılmaya gayret etmesi önerilmektedir.
Bu namaz, kerahet vakitlerinde kılınmamaktadır. Tesbih namazında kılınacak her bir rekat, içinde belli bir tesbihatı barındırır ve bu tesbihatlar, kişinin ruhsal huzurunu artırırken, Allah’a yaklaşmasına yardımcı olur. Değerli hadislerde de belirtildiği üzere, tesbih namazı kılmak, günahlardan arınma ve ruhun saflaştırılması açısından büyük bir fırsattır.
Özellikle Kadir Gecesi gibi mübarek zamanlarda kılınabilecek tesbih namazı, bir yönüyle de Allah’ın rızasını kazanmanın yollarından biri olarak öne çıkar. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sağladığı bilgiler doğrultusunda, tesbih namazı ile ilgili detaylı bilgiler edinilebilir.
Tesbih Namazı Kaç Rekat?
Şafi mezhebine göre tesbih namazı, dört rekattan oluşmaktadır. Bu namazın her rekatında özel bir tesbih yapılır. Her bir rekatta toplamda 75 defa, “Sübhanallahi ve’l-hamdülillahi vela ilahe illallahü vallahü ekber” tesbihatı okunur. Bu tesbihatın 15 tanesi ayakta, Fatiha ve bir sure okunduktan sonra yapılırken, kalan 60 tesbih ise rüku, itidal ve secdelerde gerçekleştirilir.
Her rekatın tamamlanmasının ardından bir sonraki rekata geçmeden önce tekrar 15 tesbih daha yapılır. Böylece toplamda dört rekatta 300 defa tesbih zikri yapılmış olur. Bu, sadece ibadet olarak değil, aynı zamanda Allah’a yakınlaşma ve manevi huzur kazanma aracı olarak da düşünülmelidir.
İbadetin bu yönü, Şafi mezhebinin dostane bir yaklaşımıyla, kullara Allah’a yönelme ve O’ndan af dileme fırsatı sunmaktadır. Bu düzenin her bir parçası, kişinin manevi hayatında önemli bir yer kaplar.
Şafi Mezhebine Göre Tesbih Namazı Kılınışı
Şafi mezhebine göre tesbih namazı kılarken, ilk olarak niyet edilmelidir. “Allah rızası için tesbih namazı kılmaya” diye niyet ettikten sonra namaza başlanır. Bu esnada özellikle içten bir niyetle başlamak, dikkat edilmesi gereken önemli bir ayrıntıdır. Sübhaneke duası okunduktan sonra, önce 15 kere “Sübhanallahi ve’l-hamdülillahi vela ilahe illallahü vallahü ekber” denir. Bu, niyet edilen namazın ruhsal yoğunluğunu artırır.
Sonrasında, euzü besmele çekilerek Fatiha Suresi ve arkasından bir sure okunur. Burada dikkat edilmesi gereken noktalardan biri, surelerin mümkün olduğunca uzun ve anlamlı olmasıdır ki bu da ibadetin ruhunu zenginleştirir.
Tamamen Fatiha ve sure okuduktan sonra ayakta, 10 kere daha “Sübhanallahi ve’l-hamdülillahi vela ilahe illallahü vallahü ekber” denir. Devamında rükuya doğru varılır ve burada da 10 kere aynı tesbihatlar tekrar edilir. Rükudan doğrulurken, yine 10 tekrar yapılır; bu, kişinin ibadete olan bağlılığını gösterir.
Hangi Vakitlerde Kılınmaz?
Tesbih namazı, belirli kerahet vakitlerinde kılınmaz. Bu durum, İslam dininin nazarındaki zaman kavramı ile doğrudan ilişkilidir. Dolayısıyla, bu ibadet için en doğru zamanda, ruhsal huzurun en iyi şekilde elde edilebileceği zaman dilimlerinin seçilmesi gerekmektedir. Özellikle gecenin geç saatleri veya güneş doğarken bu namazın kılınması uygun değildir.
Müslümanlar, genellikle Kadir Gecesi gibi önemli zaman dilimlerinde tesbih namazını tercih etmektedir. Bu yönüyle, namazın yapılma şekli, kişinin ruhsal durumu ile de doğru orantılıdır. Tesbih namazı, ancak uygun zaman dilimlerinde, ilahi bir huzur içinde ifa edilmelidir.
Özellikle bu ibadetin cemaatle kılınması önerilmez, zira Hz. Peygamber’in (s.a.v) döneminde bu namazın cemaatle kılındığına dair bir kayıt mevcut değildir. Bu nedenle, daha fazla manevi bir deneyim için, kişinin tek başına kılması daha makbul kabul edilir.
Tesbih Namazının Faziletleri
Tesbih namazının faziletleri, İslam tarihindeki pek çok hadis ile doğrulanmaktadır. Resul-i Ekrem (s.a.s), amcası Abbas’a bu namazı teşvik ederken, “Bak amca, sana tam on faydası olan bir şey öğreteyim; bunu yaparsan günahlarının ilki-sonu, eskisi-yenisi, bilmeyerek işlediğin-bilerek işlediğin, küçüğü-büyüğü ve gizli yaptığın-açıktan yaptığın on türlü günahını Allah bağışlar” demiştir.
Hz. Abbas bu konuda “Bunu her gün yapamam,” dediğinde ise Peygamberimiz, bu namazın haftada bir, ayda bir veya ömürde bir defa kılınmasının da yeterli olacağını belirtmiştir. Bu, ibadetin kişisel ihtiyaçlara göre şekillenebileceğini göstermektedir.
Yani, tesbih namazının faziletleri sadece manevi huzur sağlamakla kalmaz, aynı zamanda günahlardan arınmanın da temel yollarından biridir. Kişinin ruh dünyasındaki olumlu değişiklikler, zamanla elbette ki dış dünyasında da yansımalar bulacaktır.
Sonuç
Tesbih namazı, Şafi mezhebine göre özenle kılınması gereken ve Müslümanlar için büyük anlam taşıyan bir ibadettir. Bu namaz, ruhsal derinlik sağlarken, Allah’a olan bağlılığı artırmanın yollarından biridir. İbadete yer vermek, manevi huzuru sağlamanın yanı sıra insanı içsel olarak güçlendirir.
Her bir rekatında yapılan tesbihatlar, kişinin ruh halinde olumlu değişikliklere yol açarkan, hayatı manevi bir derinlikle deneyimlemesine imkan sunar. Bu nedenle, her Müslümanın en azından bir kere tesbih namazını kılması, kendi ruhsal ve manevi gelişimi açısından önemlidir.
Unutulmamalıdır ki, yürekten yapılan bir ibadet, kişinin Allah’a olan yakınlığını güçlendirir. Tesbih namazı da bu yönüyle, bireyin manevi yolculuğundaki önemli bir duraktır.