Seferlik Kavramı ve Tanımı
Seferlik, bir kişinin ikamet ettiği yerden kalkarak başka bir yere gitmesi durumudur. Bu durum, yolculuk esnasında onları meşakkat ve sıkıntılardan kurtarmak amacıyla İslâm dini tarafından bazı ruhsatlarla desteklenmiştir. Yolcu olan bir kişi, bir mesafede (en az 90 km) yol alıyorsa seferî sayılmakta ve bazı kolaylıklardan faydalanmaktadır. Ancak önemli bir husus, yolculuk sonrasında niyet edilen kalma süresinin belirlenmesidir. Eğer bir kişi gittiği yerde on beş günden fazla kalmayı niyet ederse artık mukim sayılacak ve seferî hükümlerinden yararlanamayacaktır.
Müslüman bir birey olarak, seferde dahi ibadetlerimizi yerine getirirken dikkat etmemiz gereken noktalar vardır. Seferi namazının nasıl kılınacağı, seferâ sanıldığı kadar karmaşık değildir; fakat yine de belirli kurallara ve şekillere tabidir. İbn Abbas ve diğer sahabelerin rivayetleri doğrultusunda, sefer hâlinde kılınacak farz namazlar iki rekat olarak kılınır.
Seferi Namazın Uygulanışı
Namaz, Allah’a en güzel şekilde ibadet aracımızdır. Seferde iken, Allah’ın bize tanıdığı ruhsatlardan faydalanmak, O’na olan bağlılığımızı ve inancımızı artırır. Seferde kılacağımız namaz, yolculuk sıkıntılarından biri olsa da, tam olarak Aleyhisselamın sünnetine uyarak bu ruhsattan istifade etmektir. Dört rekatlı farz namazlar (öğle, ikindi, yatsı) ikişer rekat olarak kılınmalıdır. Sabah ve akşam namazları ise tam olarak kılınır. Bu değişikliklerin sebebi, yolcunun seferde yaşadığı meşakkat ve zorluklardır. Aksine durumlarda, sağlık veya diğer engeller nedeniyle gereken süreyi geçirmemek için elinden geldiği kadar seferi namazının yerine getirilmesi sağlanmalıdır.
Seferi namazı kılarken, niyet çok önemlidir. Seferde oturan kişi, niyet ederek namazına başlar. Her bir rekatın sonunda her zaman Allah’a yönelip dua etmek, namazınızı güçlendirir. Farz olan bu namaz, zamanını arttırmak veya farklılık göstermek anlamına gelmez. Bu nedenle yolculuk sürecinde karşılaşabileceğiniz zorluklara rağmen niyetinizi tam tutmalı ve düzenli bir ibadet anlayışı benimsenecek bir davranış sergilemelisiniz.
Seferde İbadet Rahatlığı ve Kolaylık
Sefer hâlinde ibadet rahatlıkları, genel olarak İslâm dininin ruhsat kullandığının güzel bir örneğidir. İbadetlerimize devam edebilmemiz için sunulan bu kolaylıklar, sadece bu durumlarla sınırlı kalmayıp; aynı zamanda toplu taşımada gerçekleştireceğimiz yolculuklar da dahil edilir. Örneğin, otobüs veya diğer ulaşım araçlarıyla yol alırken namazımızı kılmayı unutmamak esastır. Dolayısıyla, yolculuğun sıkıntısını yöneten ve tüm bunları bertaraf eden seferiliğin ruhsatı, ibadet için bize kolaylık oluşturur.
Seferde bulunanların başta vurguladığımız gibi, farzları ikişer rekat olarak kılmaları geçerli olduğu gibi, sünnet namazları için de belirli kolaylıklar mevcuttur. Sefer hâlinde kılınmayan sünnet namazları yerine, yeterli zaman varsa bunların da kılınabilmesi mümkündür. Mümkün mertebe, yolculuk esnasında bu durumda lezzet almak, manevi huzur bulmak için bu ruhsat ve kolaylıklardan güç alarak ibadet etmek dinimizin ruhuna uygundur.
Seferde İki Namazın Cem’i
Sefer için hazırlık yapan bir kişinin, yolculuk yaptığı süre boyunca her ne kadar kurallara tabii olarak ibadet etse de, bazı durumlarda iki namazı bir arada kılmak da mümkündür. Yolculuk esnasında en az 90 km’lik mesafeyi kateden bir kişi, ilk namaz vaktinde ya da ikinci namazın vaktinin geldiği dönemde sadece zaman kaybını önlemek adına, her iki namazı birleştirebilir. Yani, öğle ve ikindi namazlarını jam olarak kılmalıdır. Bu işlemlerin sefer hâlindeyken nasıl yapılacağı ise yine yanınızdaki diğer seferîlerle nasıl beraber hareket ettiğinize bağlıdır.
Namazları cemaati ile birlikte kılmak ise, bir diğer ruhsat sağlamaktadır. Seferde iken bulunan sen, ilgili yerlerdeki diğer müslümanlarla bir arada hareket ettiğin zaman, mukim olan diğer müslümanlardan geri kalmamak için namazı tamamlamak isteyebilirsiniz. Namaz salavat notasında verilmiş olan konumda, birlikte seferî olarak kılınması sade bir bağdır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır. Bu durumda, mukim olan kişi, seferî olan kişiye uyarak normalde dört rekat olan farz namazı kılmak zorunda kalabilmektedir. Dolayısıyla böyle bir durumu göz önünde bulundurmak önemlidir.
Seferi Namazın Fıkhî Hükümleri
Seferi olarak kılınacak namazlar yüzlerce yıldır İslâm bilginleri tarafından ele alınmış ve ayrı mezheplerde inceleme konusudur. Hanefî, Mâlikî ve Şâfiî mezheplerinin farklı görüşleri olsa da, seferde kılınacak namazların arasındaki uygulamalar genel olarak benzerlik taşımaktadır. Hanefîler, seferde kılınacak namazların iki rekat olarak kılınmasının bir vâcip olduğunu söylemektedir. Ancak Mâlikî ve Şâfiîlere göre bu durum ruhsat olup, kişinin tercihine bırakılmıştır. Burada dikkat edilmesi gereken, tüm ibadetlerin nasıl kılınacağına dair kuralların belirli fıkhî bilgileri barındırmasıdır.
Seferde yapılacak ibadetler ya da ruhsatların kullanılmasının gerekliliği konusundaki bilgi, sahabenin ve mezhep imamlarının görüşlerine dayanmaktadır. Dolayısıyla, seferîlik hukuku, hem tarihsel hem de dini olarak dinimizin önemli bir parçasıdır. Bu nedenle önemli olan, seferde kalma süresince bu kolaylıklardan yararlanmak ve elden gelenin en iyi şekilde Allah’a yönelmektir.
Sefer Sonrası İbadete Dönüş
Sefer hâlinin sona ermesi, kişinin vatanına geri dönmesiyle gerçekleşir. Aslında, sefer ile döngülere bağlı olan pek çok şey bulunmaktadır. Namaz, abdest ve diğer ibadetler ile tamamen normal hayata dönerken, seferinin sona erdiği durumlarda yine ibadetlerimizi tam formda yerine getirmeliyiz. Bir kişi, ikamet ettiği yerdir kendi vatanı ve buraya döndüğünde seferîlik halinin sona erer. Yalnızca gideceği yer sefer mesafesi uzaklığında ise yolculuk esnasında seferî olmaktadır. Bu durumda, normal kıstaslara uyarak ibadetlerimizi düzenli bir şekilde yerine getirmemiz gerekmektedir. Bu, aynı zamanda Allah’a olan bağlılığımızın ve inancımızın da bir ifadesidir.
Sonuç olarak, seferde iken ibadetlerimizin yerine iletildiği ruhsatlardan yararlanmalı, Allah’a olan bağlılığımızı pekiştirmeliyiz. İbadetler, sefer durumunda iken bile yukarıda belirttiğimiz gibi eksiksiz bir şekilde yerine getirilmeli ve manevi huzurumuzu artırmak için seferîlik ruhsatlarından istifade etmeliyiz. Namaz, dua ve diğer ibadetlerimizi tamamen düzenli, nitelikli ve sebat göstererek yerine getirelim ki, manevi güçlenmeyi sağlayalım.